Turkcell'den kızımın kol saati için Bayrampaşa'daki bayiden internet hattı aldım. Otomatik ödeme talimatım faturaları ödememiş, kızım da saatini çok kullanmadı, 6-7 ay fatura birikmiş. Sonrasında uyarı SMS’leri geldi, toplu ödeme yaptım. Bayiye 2 defa gittim, bu hat için kullanmıyorum, bir şey yapmama gerek var mı diye sordum. Hayır cevabı aldım. Hattı 1,5 ay sonra başka operatöre taşıdım ve bana 2 adet Turkcell’den yüklü fatura geldi.
Çağrı merkezini aradım, şikayetimi dile getirdim. Bana bayiden “iptal edelim, fatura gelir” deselerdi hemen o an iptal eder, ya da başka operatöre taşır, ya da orada bir anlaşma yapardım. Şikayetimin aynı gününde şikayetçi olduğum bayiden, kendini müdür diye tanıtan biri aradı, gelin size bunu kim dedi, 4 bayanı oraya gidip teşhis etmem istendi. 4 bayanı bakışlarımla rahatsız edeceğim ve “sen yaptın” diyeceğim, sanki suçluya da farklı birini teşhis eder gibi. Olayı düşünebiliyor musunuz? Turkcell’in ayaklar altındaki hizmet anlayışı: Ben bir bayanı rencide etmek için bayiye çağrılıyorum. Bir kız babası olarak, kızımın Turkcell’de çalıştığını hayal ettim ve oranın müdürü “gel, çalışan bayanı teşhis et” dedi. 550 TL için bir bayanın gururunu, firmasının ona verdiği değeri ayaklar altına alacaktım. Bu benim ya da sizin kızınız, bacınız, eşiniz, dostunuz da olabilirdi. Ne şartlarda çalıştıklarına üzüldüm. 550 TL’yi ödeyeceğim, sırf siz bayanların gururu ayaklar altına alınmasın diye ödeyeceğim. Ben Turkcell’DEN büyük firmayım.
Sonrasında Turkcell’den arandım, “İptal talebi vermediğiniz için faturaları ödemek zorundasınız (konu en başa sardı) ” dediler. Bayiye gitmişim, beni yönlendirmemişler, ama siz iptal talebi verecektiniz. Yani anlayacağınız, Turkcell sokak arası bir firma olmuş. Zamanında Global Bilgi’de 5 yıl çalışmış biri olarak diyorum: 20 yıl önce bu sokak muhabbeti, işleyişleri yoktu. Çalışanı bırak, teşhis etmeyi, çalışan ile şikayetçi muhatap olmazdı.
Yazıklar olsun…
Yorumlar