Belbim | İstanbulkart Öğrenci Ayrımcılığına Son: Eşit İndirim Hakkı İstiyoruz!

04/10/2025 tarihinde İstanbulkart tarafından 30 yaş üstü tüm öğrencilere Öğrenci İstanbul kartlarının %10 indirimli tarifeye geçirildiğine dair bir mesaj aldık. Ben üniversite açıköğretim öğrencisiyim ve bu uygulama nedeniyle mağduriyet yaşıyorum. Daha önce bu karar mahkeme tarafından iptal edilmesine rağmen yeniden yürürlüğe konulmuş. Mahkeme kararına aykırı olan bu uygulama öğrenciler arasında haksız bir ayrım yaratıyor. Özellikle 65 yaş üstü ücretsiz kartlar veya Anne Kart gibi kartlarda herhangi bir gelir sınırı ya da araştırma yapılmazken eğitimine devam eden öğrencilerin indirim hakkının kısıtlanmasını kabul etmiyorum. Eğitim masrafları ve geçim sıkıntısı içinde olan öğrenciler için bu durum ciddi bir mağduriyet oluşturmakta. Nasıl ki 6-7-8 yaşındaki bir çocuk “öğrenci” sayılıyorsa 30, 40 hatta 50 yaşında üniversite okuyan bir kişi de öğrencidir ve eşit haklara sahiptir. Öğrencilere “çalışıyor musun? ” veya “yaşın kaç? ” gibi ayrımlar yapmak Anayasa’nın 10. Maddesindeki eşitlik ilkesine, 42. Maddesindeki eğitim hakkına ve 138. Maddesindeki mahkeme kararlarına uyma zorunluluğuna açıkça aykırı.

Öğrenci İstanbul kartına getirilen %10 indirimli tarife uygulamasının iptal edilmesini, tüm öğrenci statüsündeki bireylerin (örgün, açıköğretim, yüksek lisans, doktora fark etmeksizin) tam öğrenci tarifesinden yararlanmasının sağlanmasını ve İBB’nin mahkeme kararlarını hiçe sayan bu uygulaması hakkında inceleme yapılmasını istiyoruz. Ayrıca eğer bu kartlar usulsüz şekilde kullanılıyorsa gerçekten öğrenci olmayan veya sadece kayıt yaptırıp sınava bile girmeyen kişileri tespit edip onların kartlarını iptal edin. Ancak okuyan, emek veren, harç yatıran, ders çalışan, aynı zamanda geçinebilmek için mecburen çalışan öğrencileri cezalandırmayı adil bulmuyorum. Biz bu ülkede yaşıyorsak çalışmak zorundayız. Hem okuyan hem çalışan öğrencilere “sen çalışıyorsun” diyerek öğrenci hakkını ellerinden alacaksanız madem o zaman okul harçlarını da İBB ödesin. Bu karar belli ki öğrenciyi cezalandırmak, eğitime devam eden bireyleri dışlamak ve mahkeme kararını yok saymaktır. Bu yanlış uygulamadan mutlaka dönülecektir ancak biz o zamana kadar maddi kayıp yaşamış olacağız. Böyle bir yaklaşım ne adaletle ne de kamu yararıyla bağdaşmaktadır.

Ben bu konuyla ilgili olarak CİMER’e de resmi şikayet yaptım. Kurum olarak T. C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı – Ulaşım Hizmetleri Genel Müdürlüğüne başvurdum. Ne kadar çok şikayet o kadar çok dikkate alınır.