Visit Xolvie to read complaints and reviews, or file yours.
29 Ağustos 2020 23:08

Şikayetvar’dan Swatch davasına açıklama

Şikayetvar’dan Swatch davasına açıklama

Kamuoyunda bilinirliğe sahip Swatch davasının detaylarını dinlemek için bir araya geldiğimiz Şikayetvar CEO’su Dr. Ömer Deveci meselenin kesinlikle haberlerde yansıtıldığı gibi olmadığını, davanın taraflı ve yanlı bir şekilde lanse edildiğini belirtti. Kararın eksik inceleme nedeniyle hatalı verildiğini söyleyen Ömer Deveci henüz temyiz aşamasında olan bu davanın bozulacağına dair inancımız tam” dedi.

Tanınmış marka Swatch, Şikayetvar’a neden dava açtı?

Platformumuz aralarında Mercedes, Turkcell, Teknosa, Arçelik gibi tanınmış markaların da bulunduğu köklü birçok firmaya hizmet veriyor. Hizmet verdiğimiz markalar haklarında yazılan şikayetlere platformumuz sayesinde yanıt vererek onların memnuniyetlerini sağlıyor. Ancak Swatch bu markaların aksine şikayetleri gizlemek isteyerek platformumuzla hukuki bir mücadeleye girişmeyi tercih etti.

Dava, ülkenin en büyük basın yayın kuruluşlarından birinde haber yapıldı. Bu haber gerçeği yansıtıyor mu?

Haber ne yazık ki gerçekleri yansıtmıyor. Zira ortada kazanılmış ve dolayısıyla bitmiş bir dava bulunmuyor. Swatch markasının platformumuzda kaldırılan tek bir şikayeti bile yok. Henüz ödenmiş veyahut ödenmek zorunda kalınan bir tazminat da söz konusu değil. Çünkü haberde bahsi geçen dava henüz kesinleşmedi. Yaptığımız itirazlar nedeniyle dava hala devam ediyor. Ayrıca Şikayetvar’ın konuyla alakalı görüşü alınmadan, tek taraflı beyana dayanılarak hazırlanmış bir haber. Bu yönüyle henüz bitmemiş bir davanın haber yapılmasını doğru bulmuyorum.

Bu davayı Swatch markasının kazanma ihtimali var mı?

Nihai karar ne şekilde verilirse verilsin, Swatch markası için bu süreç olumsuz etkileri de beraberinde getirecektir. Zira Swatch, müşterilerinin şikayetlerini çözerek onları yeniden kazanmaya odaklanmak yerine ne yazık ki yanlış bir marka yönetimiyle hareket etti. Ancak, elbette yaşatılan hiçbir mağduriyetin gizli kalması mümkün değil. Bir şikayeti gizlemeye çalışmak hiçbir firma için çözüm olmamakla birlikte, Şikayetvar’ın yaşanılan sorunların dile getirildiği tek internet sitesi olmaması da gizli kalmasını önlüyor.

Bu dava emsal olarak kabul edilebilir mi?

Bu davanın emsal olarak kabul edilebilmesi mümkün değil. Çünkü ilk derece mahkemesi tarafından verilen bu karar, diğer mahkemeleri bağlamaz. Nitekim bugüne kadar yüze yakın dava Şikayetvar’ın lehinde neticelendi, pek çoğu da Yargıtay tarafından onandı. Bu kadar lehte karar varken, aleyhte verilebilecek tek bir kararın emsal olması düşünülemez.

Bu dava Şikayetvar’ın gelir modelinde bir değişikliğe neden olur mu?

Şikayetvar’ın gelir modeli, kurumsal üye olan firmalara sağladığı birtakım ekstra hizmetlerin karşılığı şeklinde özetlenebilir. Ancak bu hizmetlerin hiçbiri kurumsal üye olmayan firmaların aleyhinde haksız rekabete yol açacak nitelikte değil. Zira şikayetlere cevap verme, şikayetçilerin iletişim bilgilerine erişim ve kriterlere aykırı şikayetlere itiraz etme hakkı tüm firmalara tanınan temel haklar. Bu temel haklarda herhangi bir ayrım yapılmadığı için Şikayetvar’ın gelir modeli davanın neticesine göre değişim göstermeyecektir.

Birleşik Markalar Derneği tarafından hakkınızda yapılan şikayet Ticaret Bakanlığı tarafından geçtiğimiz günlerde olumlu olarak karara bağlandı. Bu şikayet konusu neydi ve ne şekilde bir karar çıktı?

Bu şikayet konusu da Swatch davasıyla aynı gerekçelerle yapıldı. Özü itibarıyla birtakım asılsız iddialar sunularak tüketicilerden gelen olumsuz geri dönüşler gizlenmeye çalışıldı. Birçok tanınmış markanın bir araya gelerek oluşturdukları dernek tüzel kişiliği tarafından yapılan şikayeti Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü Reklam Kurulu Başkanlığı detaylı bir şekilde soruşturdu. Aylarca süren çok titiz araştırmalar neticesinde; şikayet sitelerinin varlığını yasal olarak yasaklayan bir hüküm olmadığı, Yargıtay kararları marka kullanımı açısından incelendiğinde; ilk derece mahkemesi ve Yargıtay kararlarında başkasının markasının kullanımının “dürüst kullanım ilkesi” kapsamında görüldüğü, paralı üye olsun olmasın herkesin şikayete cevap hakkı olduğu, Şikayetvar’da uygulanan sistemin haksız rekabete yol açan ve aksak yönlerinin bulunmadığı, tüketicilerin şikayetleri sayesinde sorunların bir kısmının THH ve Mahkeme önüne gelmeden satıcı huzurunda çözüm bulması sebebiyle tüketici dostu bir site olduğu, doğrulama kodu/redaksiyon çalışmaları/ teşekkür mesajları ve diğer sağlanan ek hizmetler ile de firmaların itibarlarına zarar verme amacı güdülmediği, değerlendirildi ve dolayısıyla söz konusu uygulamaların 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna ve ilgili Yönetmeliğe aykırı olmadığına karar verdi.

Şikayetvar’da Swatch ile ilgili şikayetler hala yayında… Bu neyin göstergesi?

Bugüne kadar Türk Yargı Mercileri tarafından, bir firmanın marka ve logosunun şikayet platformumuzda kullanılamayacağına dair kesin bir hüküm verilmedi. Bu nedenle Swatch markası da dahil olmak üzere, şikayet edilen her marka ve bu markalara ait isim ve logolar şikayetvar.com’da yasal olarak kullanılıyor. Ticaret Bakanlığı’nın yukarıda bahsedilen kararında da, farklı marka isim ve logolarının, şikayet sitelerinde kullanılması, ticari kazanç amacıyla olmadığından “dürüst kullanım ilkesi” kapsamında değerlendirildi. Kaldı ki bu bir anlamda zorunludur. Zira firmalar logolarını diğer firmalardan ayırt edilmek için kullanıyor. Logo yerine yalnızca ismin kullanılması durumunda, benzer isimli firmaların tüketiciler tarafından karıştırılabileceği ve bu nedenle şikayet konusu olayla ilgisi bulunmayan firmalar hakkında yanlışlıkla şikayet yazılabileceği unutulmamalı. Ayrıca nasıl ki Swatch davasının konu edildiği haberde de, söz konusu marka ve logo kullanılmış ve bu durum hukuka aykırılık teşkil etmemişse, benzer şekilde Şikayetvar’da kullanılması da aynı mahiyette düşünülebilir.

Şikayetvar’a gerçekten ihtiyaç var mı?

Şikayetvar, bir tüketici ihtiyacına binaen ortaya çıkarak, bu anlamda ülkemizde bulunan bir boşluğu dolduruyor. Tüketici şikayetleri ve tüketici hakları olduğu müddetçe Şikayetvar da var olmaya devam edecek. Ne zaman firmalar, gerçek manada tüketici memnuniyetlerini ön plana çıkararak şikayetleri çözüme kavuşturacak konuma gelirlerse, o zaman Şikayetvar’a ihtiyaç kalmayacak. Gerçekleştirdiğimiz bir araştırmaya göre tüketicilerin yüzde 83’ü Şikayetvar’dan önce ürün ya da hizmet aldığı firmasına müracaat ettiğini, buradan netice alamadığında platformumuzu kullandıklarını ifade ediyor. Yazılan şikayetlerin sorumlusu müşterilerinin sorununu çözüme kavuşturamayan firmalar…

Bu davanın tüketicilerin aleyhine olduğu da söylenebilir mi?

Elbette. Burada yapılmak istenen müşterilerin sesini kısmak, şikayetleri gizlemekti. Bu yönüyle bu davanın Şikayetvar’dan ziyade tüketiciler aleyhine açıldığı pek tabii söylenebilir.

Tarafınıza açılan bu davalardan korkmuyor musunuz?

Şikayetvar gücünü haklı tüketicilerden ve tüketicilerin bizlere duyduğu güvenden alıyor. Bu güvenin tesisi ve korunması için büyük çaba harcıyor. Hal böyle olunca, tarafımıza açılacak davalardan ötürü hiçbir korkumuz bulunmuyor. Çünkü kanunlarımız da, mağdur olan tüketicilerden yana. Bu güne kadar tarafımıza yöneltilen ve reddedilen onlarca dava da bu süreçte bizlere güç veriyor. Ayrıca şikayet hakkı evrensel bir temel hak olup düşünce ve ifade hürriyeti kapsamında değerlendiriliyor. Dolayısıyla hiç kimse tarafından engellenmesi mümkün değil.

Yeniden Swatch davasına dönecek olursak, davada görevli Bilirkişi’nin görüşü nasıldı?

Davanın hakimi tarafından görevlendirilen Bilirkişi Heyeti’nce hazırlanan raporda açıkça; “marka hakkına tecavüz unsurlarının oluşmadığı ve haksız rekabet hallerinin mevcut olmadığı” yönünde tespit yapılarak görüş bildirildi. Bilirkişi Heyeti tarafından bu husus açıkça şu şekilde tespit edildi: “www.sikayetvar.com sadece üye olan şirketlere hizmet veren bir platform değildir… Hiçbir firmanın cevap hakkı kısıtlanmamaktadır.” Bu kadar net bir tespite rağmen, böyle bir iddianın gerçek olduğunu kabul etmek ve bu iddia gerçekmiş gibi hüküm tesis etmek mümkün değil. Konunun uzmanlarınca, tümüyle Şikayetvar’ın lehine olacak şekilde hazırlanmış Bilirkişi Heyeti Raporu’na rağmen, ek bir rapor veyahut yeni bir heyetten yeni bir rapor alınmaksızın ve makul bir gerekçe ortaya konmaksızın bu şekilde ret kararı verilmesi bizleri de oldukça şaşırttı. Zira Bilirkişi raporunun aksine karar verilmesi pek olağan bir durum değil. Kaldı ki hakim tarafından Bilirkişi Raporu’na karşıt bir karar verilecekse, bunun sağlam bir gerekçeyle izahı gerekir. Oysa bu davada böyle bir gerekçenin de olmadığı görülüyor. Bu nedenle henüz temyiz aşamasında olan bu davanın bozulacağına dair inancımız tam. Kararın eksik inceleme nedeniyle hatalı verildiğini düşünüyoruz.

Niçin bazı firmalar Şikayetvar’ı kendilerine tehdit olarak görüyor?

Bu dava merdiven altı faaliyet gösteren, müşterilerinin memnuniyetini dikkate alamayan ve kötü niyetli faaliyetleri Şikayetvar tarafından ifşa olan birtakım firmaları umutlandırdı. Sayıları oldukça az olsa da birtakım kötü niyetli firmalar, Şikayetvar’ın faaliyetlerini sonlandırmasını dört gözle bekliyor. Böylece daha çok sayıda müşteriyi mağdur edebilecekler ve haksız kazançlarını çoğaltacaklar. Bu tür firmaların önündeki en büyük engelse Şikayetvar…

Şikayetvar’ın tüketicilerin yanında olduğu söylenebilir mi?

Şikayetvar’ın tüketicilerin yanında olduğu söylenirse, bu kez firmaların karşısında olduğu gibi bir anlam çıkabilir. Oysa Şikayetvar taraf değil. Şikayetlerin bizim tarafımızdan üretilmediğini, yalnızca firmalara iletildiğini herkesin iyi anlaması gerekiyor. Diğer bir deyişle; yer sağlayıcı olarak, mağduriyet yaşadığına inanan tüketicilerin şikayetlerini yayınlayan ve bünyesinde barındıran bir site Şikayetvar. Benzer şekilde bu şikayetleri firmalara ileterek kendilerine de cevap hakkı tanımak suretiyle, müşterisi ile firması arasında bir köprü vazifesi görüyor. Şikayetçilere tanınan haklar kadar firmalara da haklar tanınır. Bir kere en başta, Şikayetvar dileyenin istediği kişi hakkında dilediğini yazabildiği başıboş bir platform değil. Günde yazılan yaklaşık 20 bin şikayet tek tek okunarak kontrolden geçiriliyor ve içerisinde yer alması muhtemel hukuka ve ahlaka aykırı içerikler açısından denetleniyor. Tespiti halindeyse bu içerikler ya düzeltiliyor ya da tümüyle kaldırılıyor. Bu hiç bir ayrım yapılmaksızın tüm firmalara verilen büyük bir hizmet. Şikayetvar; tüketicilerin sorunlarına çözüm aramalarına yardımcı olurken hiçbir firmanın da kasıtlı bir şekilde zarara uğratılmalarına aracılık edemez.

Ek