Kapı önünde beslediğim kedim, erkek olduğu için sanırım dövüşmüş ve hastalanmıştı; ishal olmuş ve her tarafı pislik içindeydi. Hastalanmıştı ama yemek yiyordu, su içiyordu. Ben de minik dostları aradım. Tedavi etmek için gelip aldılar. Ben almalarını istemedim, hatta 'Burada tedavi olmaz mı? ' diye sordum. 'Olmaz' dediler. 'Geri getireceksiniz değil mi? ' dedim, 'Tedavisi bitince getireceğiz' dediler. Aradan bayağı zaman geçti. Eşim birkaç kez aradı, 'İyi tedavi görüyor' demişler.
Ben de aradım, telefonları kapalıydı, hiçbir şekilde ulaşamadım. Mesaj attım, dönmediler. Fotoğraf istedim, dönmediler. 'Kedim iyileştiyse, kendim gelip alacağım' dedim, dönmediler. Bugün bana 'Kediniz vefat etti' diye mesaj geliyor ve ben buna asla inanmıyorum.
Çünkü bu ilk değil, daha önce de sadece ayağında küçük bir yarası olan kediyi aldılar ve aradan zaman geçince 'Kediniz vefat etti' diye mesaj atmışlardı, aynı şeyi şimdi yine yaptılar.
Ben özellikle belirttim, 'Kedimi getirin, yıllardır ben bakıyorum zaten ona' dedim ama getirmediler. İnşallah barınak kapanır. Orası hayvanlar için tedavi ve bakım yeri değil, mezarlıktan başka bir şey değil. Sizin için bir kedi, bir köpek önemli olmayabilir ama benim için, benim gibiler için onlar birer can. Ve bizler gibi yaşam hakları var. Bunu kabul etmiyorsanız, barınak açmayacaksınız. Vicdani duygulardan mahrum yaşıyorsanız, bu işi yapmayacaksınız. Aldığınız maaş helal mi sanıyorsunuz?
Yorumlar