11 Nisan 2025 sabahı, saat 04:35’te İstanbul Havalimanı’ndan Londra Gatwick’e kalkacak olan Wizz Air uçağım için tüm işlemlerimi tamamladım. Check-in sırasında hiçbir sorun yaşanmadı; valizim alındı, biletim verildi. Ne bana herhangi bir yasaklı eşya hakkında uyarı yapıldı ne de valizimdeki sigara paketleriyle ilgili bir bilgilendirme oldu.
Ancak, her şey boarding saatine yakın bir anda tamamen değişti.
Uçağın kalkış saati ertelendi ve 05:15’e çekildi. Ben bekleme salonunda, elimde biletimle uçağı bekliyordum. Her şey normal görünüyordu. Ta ki güvenlik görevlileri gelip, hiçbir açıklama yapmadan biletimi elimden alıp beni dışarı çıkartana kadar. Sorduğumda, “Wizz Air böyle istedi, ” dediler. Ne bir yetkili vardı, ne bir açıklama, ne de insan yerine konduğumu hissettirecek bir davranış.
Meğer sorun, valizimdeki sigara kartonlarının sayısıymış. Peki, madem öyleydi, neden bu check-in sırasında söylenmedi? Neden valizim uçağa kadar gitti? Madem benim uçağa alınmayacağım belliydi, neden son dakikaya kadar hiçbir şey söylenmedi? Eğer önceden bilgilendirilmiş olsaydım, başka bir uçakla seyahat edip işime zamanında yetişebilirdim. Ama bu şans elimden alındı.
Daha da kötüsü, biletim elimden alındıktan sonra saatlerce dışarıda ayakta beklemek zorunda kaldım. Bekleme salonuna bile alınmadım. Ne oturacak yer vardı, ne su, ne bilgi... Sanki yolcu değil, suçluydum. Bu süreçte benimle birlikte olan birçok yolcu, yaşananlara şahit oldu. Onların iletişim bilgilerini aldım; bu olayın tanıkları var.
Bu yaşananlar sadece bir biletin iptali değil. Bu, bir insanın onurunun kırılması, görmezden gelinmesi, haklarının hiçe sayılmasıdır.
Yorumlar