Eşim, ben ve eşimin erkek kardeşi, eşimin Ataşehir'de bulunan ofisine gitmeye çalışıyorduk. Turgut Özal Bulvarı yan yolda saat 14:30 sıralarında köprünün altında Yunus polisler, eşimin kullandığı 34 *** 529 plakalı Skoda Superb marka aracımızı durdurdu. Şoför koltuğunda ben, yanımda erkek kardeşimiz ve arka tarafta, müşterisine '5 dakika içinde oradayız' diyerek telefonla konuşan eşim oturuyordu. Aracımızı durduran Yunus polis memurları, sert tavırlarıyla 'Kimlikle beraber arabadan inin' uyarısında bulundular. Kırklareli'nde ikamet ettiğim için oradaki polislerle iyi ilişkilerimiz olduğunu ve onları selamladığımızı belirtmek isterim. Benzer bir şekilde burada da durdum ve camı açıp 'Merhabalar, kolay gelsin' diyerek selam verdim. Ancak polis memurlarının sert tavırları karşısında şaşırdım. Arka koltukta oturan eşime polis memuru bağırarak 'Siz de inin aşağı, hadi' dedi. Şaşkınlığımı gizleyemedim ama eşim de indi. Polis memurları üzerimizi aradı ve 'Arabada aranacak bir şey var mı? ' diye sorduğunda, 'Ne olabilir ki? Arayın, lütfen' dedim. Eşim, ofisinde müşterilerini beklettiğini ve işimizin acil olduğunu, memur beyin hızlı bir şekilde arayıp bizi çok bekletmemesini rica etti. Ancak polis memuru eşime bağırarak, 'Sana mı soracağım, sen kimsin ki senin dediğini yapacağım? ' dedi ve daha ağırdan alarak aracı arayacağını söyledi. Erkek kardeşimiz eşimi koruyarak 'Ne oluyor? ' diye sordu. Polis memuru bu sefer 'Karına sahip çık' diye bağırdı. Erkek kardeşimiz şaşkınlığını gizleyemedi ve 'o benim ablam, ama karım, ablam, annem fark etmez, sonuçta bir kadın. Siz nasıl bu şekilde konuşursunuz? ' diye uyardı. Polis memuru daha da yüksek sesle 'Kimsin oğlum? ' diye bağırdı ve üzerimize yürüdü. Bu sırada başka bir memur geldi ve genç memurlara 'Durun' diye bağırdı. Kendisi de bize bağırarak, eşim sakinleşmeye çalışıp 'Lütfen bağırmayın, güzel bir şekilde konuşalım. Sizin de eşiniz, kız kardeşiniz veya anneniz vardır. Bu tonda konuşmanız ve yolda hakaret etmeniz doğru mu? ' diye sordu. Genç memur özür dileyeceğini söyledi. Ancak diğer memur, 'Bana emir verdi' diyerek ona da bağırdı. Sonunda, 'Siz binin arabanıza, hadi' diye bağırdı. Eşim, 'Ben bir kadın olarak hakarette bulunan genç memurdan özür dilemesini istemiştim' dedi. Memur, 'Ben özür dileyecek bir şey görmedim. Binin arabanıza, hadi' diye bağırdı ve biz arabamıza bindiğimizde aracımızın fotoğrafını çekti.
Yorumlar