11 Kasım’dan beri TOKİ adı kullanılarak açılmış sahte bir internet sitesi üzerinden yanıltıldım ve bu durumla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulundum. Site üzerinden adım, soyadım ve IBAN bilgilerimin istendiği, 7.500 TL “başvuru ücreti” adı altında bir ödeme yaptım ve bu ödemenin dekontu da elimde mevcut. Daha sonra bunun sahte bir TOKİ sitesi olduğunu ve yanıltıldığımı anladım.
yanıltıldığımı fark eder etmez Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundum. Ancak 14.11.2025 tarihli kararla, hakkımda “kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığı” na dair karar verildi ve bu karar 19 Kasım’da bana tebliğ edildi. Kararda, ilan ve web sayfasının gerçekliğini denetleme imkanına sahip olduğum, ödemeyi doğrudan gerçek kişiye değil de Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na banka aracılığıyla gönderebileceğim, bankanın da karşı tarafın kimlik bilgilerini isteyerek basit bir yalanı açığa çıkarabileceği belirtilerek, bu nedenle hile unsurunun oluşmadığı kanaatine varıldığı yazıyor.
Ben bu olayda yanıltıcı değil, açıkça mağdur durumundayım. TOKİ’nin adını ve kurumsal görünümünü taklit eden, vatandaşın güvenini suistimal eden sahte bir internet sitesine, iyi niyetle başvuru yaptım ve paramı bu şekilde kaybettim. Buna rağmen karar gerekçesinde sanki gerekli özeni göstermemiş, hatta adeta sorumluymuşum gibi bir yaklaşım hissediyorum. Bu durum hem hukuken hem de vicdanen beni son derece rahatsız ediyor.
Cumhuriyet Savcılığı’ndan, bu kararın yeniden ve daha dikkatli şekilde değerlendirilmesini, ben dahil bu sahte site üzerinden yanıltılan kişilerin mağdur olarak açıkça görülmesini ve gerekçede bunun net biçimde ortaya konulmasını talep ediyorum. yanıltıcılara yönelik etkin bir soruşturma yürütülmesini ve benim gibi vatandaşların mağduriyetinin göz ardı edilmemesini istiyorum.
Yorumlar